#istanbul #Kadikoy #Bakirkoy #Beylikduzu #Nisantasi #Fatih #Mecidiyekoy #Sisli #Psikolojik #Danışmanlar,#Psikologlar,#Pedagoglar,#Psikiyatristler,#Aile #Evlilik #Çift #Terapisti,#Terapileri,#Çocuk #Psikoloğu,#Randevu #Telefonu 0533 373 81 23 ve 0544 7243650

YAŞAM KOÇLARI 

TELEFON: 0505 767 58 85

  • Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam150
Toplam Ziyaret407689
Üyelik Girişi
Yaşam Koçları
Aile Evlilik Çift Terapisti Fulya Güner 0533 373 81 23
OKB’nin Nedenleri..

Aile ve Çift Danışmanı Psikologataknşahin 05057675885
Anksiyete ve baş etmenin yolları

BARIŞ YILMAZ
- ANLAŞILMAK İSTEYEN KADIN NE YAPMALI –

Bireysel Aile Psikolog Fulya Beyribey +90 (546) 932 46 24
ÇOCUK VE ERGENLERDE OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK

Dr. Mehmet A. Eroğlu Yaşam-Eğitim Koçu 0544 7243650
İkigai

Emine Nalan Özelol Yazar Şair
Yaşamın Kenarında Bir Nehir

evlilik cinsel terapist nesrin örek 05057675885
Cinsel isteksizlik nasıl ele alınmalı ve tedavi edilmelir?

istanbuldanışmanlık ve koçluk merkezi psikolog pedagog 05057675885
DEHB OLAN ÇOCUKLARIN ÖĞRETMENLERİNE VE VELİLERİNE ÖNERİLER

İSTANBUL YAŞAM KOÇU YÜKSEL KÖKSAL05354336620
BERTRAND RUSSELL’IN ‘MUTLU OLMA SANATI’ İSİMLİ KİTABINDAN ÇIKARILACAK 6 DERS

istanbul yaşam koçu 05321583555
KENDİNİ GERÇEKLEŞTİREN KEHANET

Kişisel gelişim testleri 05057675885
- Başkalarıyla Yaşayabilme Testi - Hz. İsa ile ilgili şöyle bir hikaye vardır: Hz. İsa ve havarile

MyLife Yaşam Koçları Merkezi 0544-7243650
Koçluk Nedir? Koçlar nasıl bir fark yaratır? İnsanlar hayatlarında kendi çabalarıyla değişiklik yapm

Nimet RAMOĞLU
FARKINDALIK NEDİR?

Psikolog Nagehan Erçakar
PSİKOLOG VE PSİKİYATRİST KİMDİR?

Psikolog Buse Yeğin
YEME BOZUKLUĞU NEDİR?

Psikolog Hulya Aydoğan 0532 158 35 55
NARSİSTİK KİŞİLİK BOZUKLUĞU

psikolog pedagog aile ve çift terapisi
Dr. Psk. Aile Evlilik Çift Danışmanı Ekrem ÇULFA hakkında yazılan yorum, tavsiye, öneri ve faydalar

Psikolojik Danışman FURKAN ÇULFA 05057675885
Verimli Ders Çalışma için 10 Madde

Sinem SAYIŞMAN PSK.DANIŞMAN0533 373 81 23
METROPOLİTAN OKUL OLGUNLUK TESTİ

Sosyolog Merve Ege tel 0505 767 5885
İntihar

Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra KARA 05557493919
PANDEMİ DÖNEMİ ETKİLERİ

Uzman Klinik Psikolog Şakir ERNAS
Kendi Varlığını Duyurma Haykırışı: Saldırganlık ve Kızgınlık

Uzman Klinik Psikolog Büşra GÜNEŞ
ERTELEMECİLİK DAVRANIŞI İLE BAŞA ÇIKMA YOLLARI

Uzman Klinik Psikolog Osman İlhan
Psikoterapide insani ilişkinin kurulması

Uzman Klinik Psikolog Pegadag Bağdat Caddesi Nişantaşı Beşiktaş
BOŞANMALAR ÇOCUKLARI NASIL ETKİLİYOR?

uzman klinik psikolog sabiha ışık 05333738123
Anksiyete (Kaygı) Bozukluğu

Uzman Psikolog Gülşah Babaoğlu
Profesyonel yardım alanların ve bu desteği veren Çocuk Ergen Psikologu, Çocuk Ergen Pedagogu 3

Uzman Psikolog Hakan Özbayis-0532 496 09 66
Hamilelik Mükemmeldir

Yasam Koçu Öğrenci Koçu SİNAN SEYFİ YETKİNER
İSTİFÇİLİK BOZUKLUĞU

Yaşam Koçları istanbul psikoterapi merkezi 0533-3738123
5 Yaş Çocuğu

Yaşam Koçu Ayşim Çulfa 05333738123
UZUN İLİŞKİLERİN SIRLARI NELERDİR ?

Yaşam Koçu Psikolojik Danışman Psikoterapi 0533-3738123
Yaşam Koçu Kimdir? Psikolog Kimdir? Pedagog Kimdir? Terapist Kimdir? Psikiyatrist Kimdir?

Yaşam Koçu Randevu 0544-7243650
Koçluğa İhtiyacım Var mı? Aşağıdaki 25 soruyu evet veya hayır şeklinde cevaplayınız. Evet cevapların

YAŞAMVEAİLEKOÇUDİLRUBAGÜNDÜZ 05301642034
ŞİDDET, ZULÜM VE KATLİAMIN HER TÜRLÜSÜNE SON

yaşam ve finans koçu
Yaşam Koçu Kimdir?

Uzman Klinik Psikolog Pedagog Üsküdar 0505 767 58 85 Randevu Telefonu
Zaman zaman bedenimizin klima sistemi bozulabiliyor değil mi?

istanbul Acibadem Kadikoy Eğitim Koçları 0216-3476003
Çocuklara Matematiği,Geometriyi Sevdirme Yolları

istanbul Üsküdar Öğrenci Koçları 0544-7243650
Öğrenci Koçlarımızın Öğrencilere Katkıları

Yaşam Koçu,İlişki Koçu Göksel Eren
HAYAT SİZİ DEĞİL,SİZ HAYATI YÖNETİN

Doç. Dr. Muhsin Yılmazçoban
GERÇEK AŞK NEDİR?

Aile Evlilik Çocuk Psikologlar Pedagoglar 0533-3738123
DUYGUSAL İNTİHAR NEDİR? DUYGUSAL İNTİHAR İLE BAŞETME YOLLARI NELERDİR?

Çocuk Ergen Psikoloğu 0544-7243650 Aile,Öğrenci,Yaşam ve Eğitim Koçu
KARDEŞ KISKANÇLIĞI

Profesyonel Koç Yeşim Ayhan Kuzu
Bilinçaltınızı Theta Healing tekniği ile programlamaya ne dersiniz?

Psikolojik Destek Randevu Psikolojik Danışman 0533-3738123
Stres Nedir? Trafikte Stres Nedir? Nasıl Başa Çıkılır?

Psikolog Esra Gökcen
Sınav kaygısı nasıl yatıştırılır?

Yaşam Koçları 0533-3738123
Yaşam Koçları Ne İş Yapar ve Yaşam Koçluğu Nedir?

Site Menüsü
Özel Ders Veren Öğretmenler,02163476003

Hava Durumu
Uzman Klinik Psikolog Gülten Demirdöven, 05447243650
Öğrenci Koçu ve Eğitim Koçlarıyla Tanışın 0544-7243650

Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.237032.3662
Euro34.794534.9339
Site Haritası
Takvim
Cinsel Terapistler,0533-3738123

Saat

istanbul My Life Koçluk Merkezi 0533 373 81 23
Başarı Antrenörü Başar Kansay
İstanbul'un 39 ilçesindeki Başarı Antrenörü Psikologlar Pedagoglar Yaşam Koçları hakkında öğrenmek istediğinzi her şey burada: Ataşehir, Avcılar, Bağcılar, Bahçelievler, Bakırköy, Başakşehir, Bayrampaşa, Beşiktaş, Beylikdüzü, Beyoğlu, Büyükçekmece, Beykoz, Çatalca, Çekmeköy, Esenler, Esenyurt, Eyüp, Fatih, Gaziosmanpaşa, Güngören, Kadıköy, Kağıthane, Kartal, Küçükçekmece, Maltepe, Pendik, Sancaktepe, Sarıyer, Silivri, Sultanbeyli, Sultangazi, Şile, Şişli, Tuzla, Ümraniye, Üsküdar, Zeytinburnu,Adalar, Arnavutköy 0533 373 81 23
Uzman Klinik Psikolog Osman İlhan
psk.o.ilhan@gmail.com
Hedonizmde kötücül hazcılık laneti
31/08/2018

HEDONİZM (HAZCILIK) LANETİ

Mutluluk kavramı belki de insanlık tarihi kadar eski bir kavram olsa gerek. Çağlara, tarihsel süreçlere, kültür ve bireye göre değişebilen bir kavram mutluluk muhakkak. Ancak her insanın ortak kaygısıdır mutlu olmak; farklı yöntemlerle bu kaynağa ulaşmaya çalıştı insanoğlu. Kimisi para ve makam hırsıyla bulacağını düşündü, kimisi kişilerde aradı onu. Ona ulaşmak için yapmadığı şeyler kalmadı, para için insan öldüren, entrikaların içine dalan, kumpas kuran, plan yapanlar mı olmadı aslında amaç neydi bunları yaparken; mutlu olacağını gerçekten ZAN nettimi?. Eninde sonunda ona ulaştı da ama hala mutlu değildi, hala bir şeyler eksikti hayatında, bir yerlerde arzuladığı o yüceltilmiş mutluluk şatosunun kapısından girmeyi engelleyen kilitler vardı hala.

Zaman geçti kişi olgunlaştı, hayata ve hayattan sonrasına karşı felsefi-entelektüel-dini görüşleri gelişmeye başladı, kişiliği oturmaya başladı, duruldu, sakinleşti ve bir gece yatağına yatmadan önce aslında mutluluğun ne olduğunun kokusunu almaya başladı. Şanslıysa eğer, yada lütuf edilmişse bu farkındalığı genç yaşlarında yakalar insan, ancak çoğumuz bu dünyasallığın içinde yanıp kavrulurken, hayatta kalma dürtülerimizle para kazanmaya, evimizi geçindirmeye, sağlığımızı korumaya çalışıyorken atlıyoruz bazı şeyleri. Bu duygunun aslında bir farkındalık olduğunu, hayatımızda hiç bir şeyi değiştirmesek dahi bu farkındalık sayesinde ruhumuzda huzuru yakalayabileceğimizi görmüyoruz. Suni mutluluk kaynakları ile ömür tüketip; bir çoğumuz bu uç duygular nedeniyle hastalanıp ölüyoruz, zihnimizdeki bu uç duygular (yıkıcı rekabet, hırs, maddi zaaflar, kör makam hırsları, entrikalar, öfke, kıskançlık-haset duyguları, intikam arayışları, şehvet duyguları, vb.) yavaş yavaş ruhumuzun sağlıklı yönlerini öğütüp yok ediyor bizleri. Peki mutluluk kaynağı olarak görüp huzura ereceğimizi sandığımız bütün düşüncelerimizin gerçek adı ne biliyor musunuz? Hazır olun duyacaklarınıza, çünkü zihnimizle aradığımız her mutluluk arayışı bizim nöro-kimyasal boyutta ve psikolojik boyutta yaşadığımız hastalıklarımız aslında, hastalanmamıza sebep olan o arzularımız bizim beynimizi tatmin etme arayışlarımız, gerçek mutluluk yakalandığında kalpte ve karında hissedilir, akılda değil. O gerçekleştirilecek bir proje-ulaşılacak bir hedeften çok başkadır çünkü yakalandığında karında ve kalpte bir huzur verir insana.

Peki bizim yaşadığımız durumun adı nedir? Hemen söyleyelim; Hazcılık veya Hedonizm, Kirene'nun, yani Sokrates'in öğrencisi Aristippos'un (M.Ö. 435-355) öğretisidir. 

Hazzın mutlak anlamda iyi olduğunu, insan eylemlerinin nihai anlamda haz sağlayacak bir biçimde planlanması gerektiğini, sürekli haz verene yönelmenin en uygun davranış biçimi olduğunu savunan felsefi görüş. 

Aristippos'a göre her davranışın nedeni, mutlu olmak isteğidir. Yaşamın gereği hazdır; haz insanı insan eden duygudur. Bilgilerimiz duygularımızla alabildiğimiz kadardır, bundan öteye geçemez. Bu yüzden Aristipposduygularımızın getirdiği hazza yönelmeyi, acıdan kaçmayı söyler. En üstün iyi, hazdır. Ancak gerçek haz sürekli olandır. Sürekli olan hazza da bilgelikle varılabilir. 

Epikuros da hazcılığı devam ettiren filozoflardandır. Ne var ki EpikurosAristippos'un bedensel hazzına karşı tinsel hazzı yeğler. Onun için en büyük haz, ruh dinginliğidir. Buna da bedensel zevkler peşinde koşmakla değil, bilgelikle varılır. Yine başka bir kaynağa göre; haz = hedone'yi ahlak ilkesi olarak kabul eden; ahlak eyleminin ereğini ve ölçeğini hazda bulan ahlak öğretisi. Burada ya a. Bir anlık duyusal haz, ya da b. Sürekli haz (tinsel haz) söz konusudur. Kyrene Okulunun kurucusu olan Aristippos hazcılığın da kurucusu sayılır. Aristippos'a göre haz veren şey iyidir, acı veren de kötü Haz ile iyi aynı şeydir. İnsan her şeyden sevinç duymaya çalışmalı, her yaşama durumunda iyiyi, sevincin kaynağını bulmak istemelidir. Ancak Aristippos'un göz önünde bulundurduğu bir anlık haz duygusudur. Bu öğreti daha tinsel biçimde Epikuros'ta da karşımıza çıkıyor. Ona göre de, biricik iyi hazdır, "Haz bütün eylemlerimizin ereği olmalıdır". Ancak Epikurosmutluluğun temelini ruhun dinginliğinde bulur, tinsel hazları duyusal hazların üstünde görür ve en yüksek erek olarak koyar. Çünkü; yalnız tinsel hazlar gelip geçici olmayan hazlardır, sürekli bir ruh durumu sağlarlar. 

Asıl öğretilerin bireylerdeki bu bilgiliği besleyecek noktalardan yapılması gerekmektedir. Bedensel hazların yerini etik-ahlaki-ruhan, manevi temeller atılmadığı sürece insanlık klanının haz peşinde koşan hayvan sürüleri haline dönüşmemesi imkansız olacak. Bedenin tüm arzuları bu zemin üzerinde dengeli bir şekilde yaşanabilir, önüne gelen ile cinsel münasebet odaklı yaşamak yerine, ahlaklı bir evlilik kurumu oluşturma isteği yerine geçtiği an bu insan uygarlığının temellerini atacaktır. Toplumları organize eden devlet ve kurumların bu yönde insanları organize etmesi en ideal olandır. İnsanları hayvani arzuları ile baş başa bırakmak yok edici bir etki yaratacaktır. Devlet tüm mekanizmaları ile bunun karşısında durmalıdır, insanın bu dürtülerine karşı koyma olgunluğu zaman ve eğitim gerektirdiğinden, andaki genel huzuru oluşturmak devletin anlık müdahale edici mekanizmaları ile mümkündür. Devlet birey karşısında her zaman dizginleyici bir otorite olmak zorundadır. Özellikle bizim gibi gelişmekte olan toplumlar için bu şarttır. 

Yani bizler fark etmeden; modern kültürün, dayatmacı ve tüketim odaklı kültürün, kapitalizmin girdabında mutlu olmak için haz peşinde koşan insanlara dönüştük. Ve yaşamımız boyunca tam mutluluk duygusunu yaşayamadan ve sürekli huzursuzluk halinde bir yaşantı sürmeye mahkum bırakıldık. Peki bunun çaresi nedir? Hazcılık peşinde yıpranan ruhumuzu iyileştirmenin bir yöntemi kalmadı mı? Biz buna mahkumuyuz? Hayır değiliz!... Şuan da yaşamımızı dönüştürmek için bir fırsata sahibiz.Sistem içinde ödül peşinde koşan, ofis boylar olmak zorunda değiliz, tam dibinde milyonlarca insan savaşlarla ölürken son model telefonlar alarak bunlara hissizleşmek zorunda değiliz, lüks arabaların radyolarından üzerine bombalar yağan çocukların haberlerini dinleyip üzülmek zorunda değiliz, özümüze dönüş sağlanmadığı sürece aklımızın bunalımından kurtulamayacağız. Eğitimli insanların hazcılığı daha iş odaklı, kariyer ve mülk odaklı imkanlara ulaşmak üzereyken, daha alt kültürler bu hazzı daha çok madde kullanımında, sonu olmayan çarpık ilişkilerde, sokak çetelerinde aramaya başlıyorlar. Hazza ulaşmak için yıkıcı eylemleri yapmayı akıllarında meşrulaştırarak toplum için en tehlikeli insanlar haline geliyorlar. Vicdanları ve kalpleri sustuğunda bu insanların eylemleri organize, planlı ve yıkıcı olmaya ve toplumu alttan alta zehirlemeye başlıyor. Bu durum bugünün Türkiye’sinde 15-25 yaş arası gençlerin içine çekildiği bir durum olarak karşımıza çıkıyor, özellikle haz kaynağına entrikalarla ulaşılan dizi sektöründeki karakterler üzerinden özdeşim geliştiren bu gençlik birer canlı bomba olarak toplumun üzerinde kara bulutlar gibi zift saçıyor.

HEDONİST arzuların kıskacında olanlar bu gerilimi cinsellik üzerinden yaşıyorlar, daha yaşı 20 olmamış o kadar çok genç kız var ki çocuk aldırmak zorunda kalan, bunları her gün duymak insanı gerçekten üzüyor. Akıl ile ahlak dengesi kurmak yerine kalp ile ahlak dengesi kurmak ve bu denge içinde insanın arzularını dengelemek gerçek mutluluğun kaynağı olacaktır.

Çare; HEDONİZM’in bir alt dalı olan TİNSEL HAZ kaynağı çaredir. Yani kişi aklıyla yaşamaya çalıştığı mutluluğu kalbi yaşayabilmesi halinde, gündelik mutluluk için yatırımlarını iç dünyasına yönelik öğretiler-arayışlar-felsefeler-dinler üzerine kurgulaması halinde mutlak bir dengeyi bu dünya yaşamında bir nebze yakalaması mümkündür. Bu sayede zihninde sürekli iler halde bulunan ölüm kaygısı, insanı yetersizliklere bağlı mükemmeliyetçilik düşüncesi, kayıp ve yaslardan kaçmak için derin korkular, maddi yetersizlikler, fakirlik korkusu, hastalık korkusu, tüm kaygılar bu manevi zeminde oluşturulan inanışlar sayesinde dizginlenebilecektir. Örneğin; gelecek kaygısı ruhu tarumar olmuş, sürekli acı çeken, felaket senaryoları ile dolu bir aklın yerini alan şu düşünce; gaybı (geleceği) Allah bilir düşüncesi bir Müslüman için çok rahatlatıcı bir inanıştır. Yada sizin kontrolünüz dışında olan olaylarda, gücünüzü aşan durumlarda Allaha sığınmak da bir çıkış yoludur. Temelde tüm manevi öğretiler, (burada Müslümanlık üzerinden örnekleme yapılmıştır, diğer manevi-felsefi öğretilerde de bu rahatlamayı yakalayan başka kültürler mevcuttur) insanın akıl ile her şeyi çözmeye çalıştığı sorunlar karşısındaki çaresizliğini çözmesine yardımcı olacaktır. İNANÇ en etkili tedavi yöntemidir, aklın labirentlerinde kaybolmayı engelleyen ritüelleri-ibadetleri-inanç sistemleri sayesinde kişiyi tek başına sorun çözmek zorunda olduğu bir girdaptan çıkararak kişiye sorunlar karşısında yalnız olmadığı,desteklendiği hissini verir. Belki de en ilkel çağlardan bu yana gelişen insan zihninin karmaşık hale gelmesinden kaynaklı uçucu düşünceleri karşısında dengeleyici olan çıkış kapısı olan manevi-erdemli-etik-ahlaki yönelimleridir. Bu yönleri gelişmemiş insan en ilkel ataları gibi haz peşinde koşan, savaşan, menfaat için can alan, hırsları ve öfkeleri dinmeyen bir yapıda kendi cehenneminde yanacaktır, bu cehennem kaçınılmazdır. Modern çağın insanlığın gelişimsel evresi bu akıl süzgecinden çıkarak kalbi-manevi yönelimlere kayması kaçınılmazdır. Çağın hastalığı hazcılığın karşısındaki tek huzur kapısı buna bağlı ruhsal problemlerin çözümündeki tek çare insanın HERHANGİ BİR manevi sisteme dahil olmasıyla mümkündür. Hiçbir ilaç, hiçbir madde, cinsellik, para insanın ruhundaki o derin boşluğu doldurmaya yetmeyecektir. O boşluğu yamamak için kullanılan her yöntem sonunda hüsranı getirecektir. Kişi her daim acı içinde cehennemine mahkum kalacaktır. Tek çare ruhun boş odalarına maneviyatın girmesine izin vermenizle mümkündür.

SAKIN UNUTMAYIN KUSURSUZ OLMAK ZORUNDA DEĞİLSİNİZ, GERÇEK KUSURSUZLUK İNSANİ TÜM KUSURLARINIZLA BARIŞIP İNSAN OLDUĞUNUZU TAM FARKETMEK İLE MÜMKÜNDÜR, BEYNİNİZDEN DEĞİL KARNINIZDAN YAYILMAYA BAŞLAYAN MUTLULUK GERÇEK MUTLULUĞU YAKALAMAYA BAŞLADIĞINIZ ANLAMINA GELECEKTİR.

Saygılar…
Uzman Klinik Psikolog Osman İLHAN

Bi Nefes Psikolojik Danışmanlık Merkezi



374 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Hayatı oluşturan düşüncelerdir - 31/08/2018
Hayatı oluşturan düşüncelerdir
İlişkilerin sempatik katilleri - 31/08/2018
İlişkilerin sempatik katilleri
Aşk üzerine fikir uçuşmaları - 31/08/2018
Aşk üzerine fikir uçuşmaları
Öz güven geliştirmek - 31/08/2018
Öz güven geliştirmek
Anda yaşamak - 31/08/2018
Anda yaşamak
Mutluluk Üzerine Fikir Uçuşmaları - 31/08/2018
Mutluluk Üzerine Fikir Uçuşmaları
Yalnızlık Üzerine Fikir Uçuşmaları - 31/08/2018
Yalnızlık Üzerine Fikir Uçulmaları
Özlem duygusu - 31/08/2018
Özlem duygusu
An bu andır - 31/08/2018
An bu andır
 Devamı