#istanbul #Kadikoy #Bakirkoy #Beylikduzu #Nisantasi #Fatih #Mecidiyekoy #Sisli #Psikolojik #Danışmanlar,#Psikologlar,#Pedagoglar,#Psikiyatristler,#Aile #Evlilik #Çift #Terapisti,#Terapileri,#Çocuk #Psikoloğu,#Randevu #Telefonu 0533 373 81 23 ve 0544 7243650

YAŞAM KOÇLARI 

TELEFON: 0505 767 58 85

  • Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam265
Toplam Ziyaret410956
Üyelik Girişi
Yaşam Koçları
Aile Evlilik Çift Terapisti Fulya Güner 0533 373 81 23
OKB’nin Nedenleri..

Aile ve Çift Danışmanı Psikologataknşahin 05057675885
Anksiyete ve baş etmenin yolları

BARIŞ YILMAZ
- ANLAŞILMAK İSTEYEN KADIN NE YAPMALI –

Bireysel Aile Psikolog Fulya Beyribey +90 (546) 932 46 24
ÇOCUK VE ERGENLERDE OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK

Dr. Mehmet A. Eroğlu Yaşam-Eğitim Koçu 0544 7243650
İkigai

Emine Nalan Özelol Yazar Şair
Yaşamın Kenarında Bir Nehir

evlilik cinsel terapist nesrin örek 05057675885
Cinsel isteksizlik nasıl ele alınmalı ve tedavi edilmelir?

istanbuldanışmanlık ve koçluk merkezi psikolog pedagog 05057675885
DEHB OLAN ÇOCUKLARIN ÖĞRETMENLERİNE VE VELİLERİNE ÖNERİLER

İSTANBUL YAŞAM KOÇU YÜKSEL KÖKSAL05354336620
BERTRAND RUSSELL’IN ‘MUTLU OLMA SANATI’ İSİMLİ KİTABINDAN ÇIKARILACAK 6 DERS

istanbul yaşam koçu 05321583555
KENDİNİ GERÇEKLEŞTİREN KEHANET

Kişisel gelişim testleri 05057675885
- Başkalarıyla Yaşayabilme Testi - Hz. İsa ile ilgili şöyle bir hikaye vardır: Hz. İsa ve havarile

MyLife Yaşam Koçları Merkezi 0544-7243650
Koçluk Nedir? Koçlar nasıl bir fark yaratır? İnsanlar hayatlarında kendi çabalarıyla değişiklik yapm

Nimet RAMOĞLU
FARKINDALIK NEDİR?

Psikolog Nagehan Erçakar
PSİKOLOG VE PSİKİYATRİST KİMDİR?

Psikolog Buse Yeğin
YEME BOZUKLUĞU NEDİR?

Psikolog Hulya Aydoğan 0532 158 35 55
NARSİSTİK KİŞİLİK BOZUKLUĞU

psikolog pedagog aile ve çift terapisi
Dr. Psk. Aile Evlilik Çift Danışmanı Ekrem ÇULFA hakkında yazılan yorum, tavsiye, öneri ve faydalar

Psikolojik Danışman FURKAN ÇULFA 05057675885
Verimli Ders Çalışma için 10 Madde

Sinem SAYIŞMAN PSK.DANIŞMAN0533 373 81 23
METROPOLİTAN OKUL OLGUNLUK TESTİ

Sosyolog Merve Ege tel 0505 767 5885
İntihar

Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra KARA 05557493919
PANDEMİ DÖNEMİ ETKİLERİ

Uzman Klinik Psikolog Şakir ERNAS
Kendi Varlığını Duyurma Haykırışı: Saldırganlık ve Kızgınlık

Uzman Klinik Psikolog Büşra GÜNEŞ
ERTELEMECİLİK DAVRANIŞI İLE BAŞA ÇIKMA YOLLARI

Uzman Klinik Psikolog Osman İlhan
Psikoterapide insani ilişkinin kurulması

Uzman Klinik Psikolog Pegadag Bağdat Caddesi Nişantaşı Beşiktaş
BOŞANMALAR ÇOCUKLARI NASIL ETKİLİYOR?

uzman klinik psikolog sabiha ışık 05333738123
Anksiyete (Kaygı) Bozukluğu

Uzman Psikolog Gülşah Babaoğlu
Profesyonel yardım alanların ve bu desteği veren Çocuk Ergen Psikologu, Çocuk Ergen Pedagogu 3

Uzman Psikolog Hakan Özbayis-0532 496 09 66
Hamilelik Mükemmeldir

Yasam Koçu Öğrenci Koçu SİNAN SEYFİ YETKİNER
İSTİFÇİLİK BOZUKLUĞU

Yaşam Koçları istanbul psikoterapi merkezi 0533-3738123
5 Yaş Çocuğu

Yaşam Koçu Ayşim Çulfa 05333738123
UZUN İLİŞKİLERİN SIRLARI NELERDİR ?

Yaşam Koçu Psikolojik Danışman Psikoterapi 0533-3738123
Yaşam Koçu Kimdir? Psikolog Kimdir? Pedagog Kimdir? Terapist Kimdir? Psikiyatrist Kimdir?

Yaşam Koçu Randevu 0544-7243650
Koçluğa İhtiyacım Var mı? Aşağıdaki 25 soruyu evet veya hayır şeklinde cevaplayınız. Evet cevapların

YAŞAMVEAİLEKOÇUDİLRUBAGÜNDÜZ 05301642034
ŞİDDET, ZULÜM VE KATLİAMIN HER TÜRLÜSÜNE SON

yaşam ve finans koçu
Yaşam Koçu Kimdir?

Uzman Klinik Psikolog Pedagog Üsküdar 0505 767 58 85 Randevu Telefonu
Zaman zaman bedenimizin klima sistemi bozulabiliyor değil mi?

istanbul Acibadem Kadikoy Eğitim Koçları 0216-3476003
Çocuklara Matematiği,Geometriyi Sevdirme Yolları

istanbul Üsküdar Öğrenci Koçları 0544-7243650
Öğrenci Koçlarımızın Öğrencilere Katkıları

Yaşam Koçu,İlişki Koçu Göksel Eren
HAYAT SİZİ DEĞİL,SİZ HAYATI YÖNETİN

Doç. Dr. Muhsin Yılmazçoban
GERÇEK AŞK NEDİR?

Aile Evlilik Çocuk Psikologlar Pedagoglar 0533-3738123
DUYGUSAL İNTİHAR NEDİR? DUYGUSAL İNTİHAR İLE BAŞETME YOLLARI NELERDİR?

Çocuk Ergen Psikoloğu 0544-7243650 Aile,Öğrenci,Yaşam ve Eğitim Koçu
KARDEŞ KISKANÇLIĞI

Profesyonel Koç Yeşim Ayhan Kuzu
Bilinçaltınızı Theta Healing tekniği ile programlamaya ne dersiniz?

Psikolojik Destek Randevu Psikolojik Danışman 0533-3738123
Stres Nedir? Trafikte Stres Nedir? Nasıl Başa Çıkılır?

Psikolog Esra Gökcen
Sınav kaygısı nasıl yatıştırılır?

Yaşam Koçları 0533-3738123
Yaşam Koçları Ne İş Yapar ve Yaşam Koçluğu Nedir?

Site Menüsü
Özel Ders Veren Öğretmenler,02163476003

Hava Durumu
Uzman Klinik Psikolog Gülten Demirdöven, 05447243650
Öğrenci Koçu ve Eğitim Koçlarıyla Tanışın 0544-7243650

Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.486832.6170
Euro34.601234.7398
Site Haritası
Takvim
Cinsel Terapistler,0533-3738123

Saat

istanbul My Life Koçluk Merkezi 0533 373 81 23
Başarı Antrenörü Başar Kansay
İstanbul'un 39 ilçesindeki Başarı Antrenörü Psikologlar Pedagoglar Yaşam Koçları hakkında öğrenmek istediğinzi her şey burada: Ataşehir, Avcılar, Bağcılar, Bahçelievler, Bakırköy, Başakşehir, Bayrampaşa, Beşiktaş, Beylikdüzü, Beyoğlu, Büyükçekmece, Beykoz, Çatalca, Çekmeköy, Esenler, Esenyurt, Eyüp, Fatih, Gaziosmanpaşa, Güngören, Kadıköy, Kağıthane, Kartal, Küçükçekmece, Maltepe, Pendik, Sancaktepe, Sarıyer, Silivri, Sultanbeyli, Sultangazi, Şile, Şişli, Tuzla, Ümraniye, Üsküdar, Zeytinburnu,Adalar, Arnavutköy 0533 373 81 23
uzman klinik psikolog sabiha ışık 05333738123
sabihaisik@outlook.com
Neden hep aynı tipteki insanlar beni buluyor? Neden hep aynı kişileri buluyoruz?
11/02/2022

Neden hep aynı tipteki insanlar beni buluyor? Neden hep aynı kişileri buluyoruz?

Ben neden bu döngüden çıkamıyorum? Karşı tarafın yanlış olduğunu biliyorum ama bile bile yanlışa yürüyorum. Çünkü seviyorum. Karşı tarafın bana iyi gelmeyeceğini biliyorum ama bile bile belki iyi gelir, belki düzeltiriz belki hallederiz diye ona yana yakıla gidiyoruz. Biz en çok şu hayatta neye söz geçiremiyoruz biliyor musunuz? Duygularımıza. Duygularımız bizim en hassas noktamız. İnsanoğlu bu hayatta birçok şeyi kontrol etmeye çalışıyor. Kontrol etmeyi de başarıyor aslında ama kendi duygularını kontrol etmeye çalışıyor olmak bir insan için en zor olan şeylerden biri. Şayet ben neden hep aynı tip insanları buluyorum? Bu döngü neden ne yapacağım? Kafam karman çorman. Aslında bunları bile bile yola çıkıyorum. Fakat bir bakmışım yolun sonu beni aynı noktaya getirmiş. Diyorsanız bu yazı sizin için.

İnsan ne ararsa onu bulmaya çalışıyor ve onu buluyor. Ya ben deli miyim? Niye gidip kötü bir ilişki arayayım. Ben neden bana zarar verecek bir ilişki içerisinde bulunayım. Siz bunu mu ima ediyorsunuz? Diyebilirsiniz. Asla bunu ima etmiyorum. Fakat bir önceki ilişki deneyimlerimizde şayet başarısız olduğumuzu düşünüyorsak, bize iyi gelmeyen bir ilişki içerisinde olduğumuzu ve bizim değer görmediğimizi düşünüyorsak o ilişki şayet olumsuz sonuçlandıysa kendi kendimize diyoruz ki “ben bu sefer bu ilişkide ustalaştım. Ben bir insanın bana zarar vereceğini gözünden tanırım. Artık anlarım. Ben burada ciddi bir deneyim elde ettim. O yüzden bu saaten sonra hiçbir ilişkimde yanlış bir şey yapmayacağımı düşünüyorum.” Gibi bir algı oluşuyor. Fakat biz neden her döngünün sonunda yanlış ilişkinin içerisinde olduğumuzu fark ediyoruz? Biraz bunu incelememiz gerekiyor aslında. Bir önceki biten ilişkimizde daha önce de dediğim gibi ustalaştığımızı düşündüğümüz için kendi kendimize diyoruz ki bu sefer böyle olmayacak, dediğimiz her şey ne yazık ki tamda bu sefer yine öyle olmaya devam ediyor ve biz kendimizi bu döngünün içinde yakalıyoruz. Şimdi ister istemez bilinçaltımız bir önceki ilişkide kendini başarısız olarak atfettiğini belirlediği için bir sonraki ilişkide başarılı olmak istiyor. Tabii ki bu başarısızlık noktasının üzerinden ilerliyor. Diyelim ki kişi evlenmek istiyor. Evlenebilecek bir partner arıyor. Fakat bir öncekinde evlenmek istemeyen bir partnerle karşılaştıysa kendi kendine diyor ki “o olmadı ama bu sefer olacak”. Yine bilinçaltı gidiyor evlenmek istemeyen bir partner bulup bir öncekinde gerçekleştiremediği, başaramadığı düşüncesiyle “şimdi bunda başaracaksın” diyor iç sesi gizli gizli. Yine aslında onun kriterlerine, onun beklentilerine uymayacak aynı ortak noktada buluşamayacağı bir birey bulup onu seçiyor ve bu noktada eski ilişkisindeki başarısızlığı hayal kırıklığını tamir etmeye çalışıyor. Tabi sonuç ne oluyor? Hüzün, yine aynı şeyler. En sonunda da bu ilişkide de aynı noktalarla karşılaştığında diyor ki “Neden hep ben bu döngünün içinde kendimi buluyorum? Neden bile bile bu ilişkileri yaşıyorum?”. İsyan etmeye başlıyor. Ben de tam o noktada diyorum ki dur! Şimdi isyan etme, kızma vakti değil. Neden bu şekilde yaptığını anlayalım kavrayabilelim ki kendimizi bu noktada iyileştirelim. Kendine kızmak, ağlamak, yas tutmak bunlar önemli ama bir yere kadar. Her acının, her duygunun bir sonu var. Mutlu olduğumuzda da o mutluluk bir noktada sönmeye başlıyor, normalleşiyor. En dayanılmaz bitmez gitmez dediğimiz duygu da bir bakıyorsun, evet canın yine yanıyor ama bir noktada daha yaşanabilir, daha katlanabilir hale gelmişsin. Bu bir başarı. Yani bu hayattaki hiçbir duygu aynı şekilde kalmaz. Bu neden kaynaklanıyor? Biz şayet bir önceki ilişkimizde yapamadıklarımızı, ustalaştım, öğrendim, deneyimledim, artık yapabilirim, hiçbir problem yok şeklinde yaklaşırsak yine aynı döngüye kapılma ihtimalimiz çok yüksek. Bu yüzden bunu anlayabilmek önemli. Beni bu noktaya ne getiriyor? Şimdi bu nereye dayanıyor biliyor musunuz? Anne baba çocuk ilişkisine yani çocukluk çağımıza. Çocukluk çağı o kadar kıymetli bir çağ ki o zaman oturuyor belli başlı taşlar. O taşlar oturduğunda bir yerden sonra bunları törpülemek zorlaşabiliyor eğer bunun farkında olmazsak. Bizim amacımız ne? Neyin neyden kaynaklandığını ve ne için olduğunu anlayabiliyor olmak ki önlemimizi alabilelim. Önlemimizi alırsak da mutsuz da olmayız, hiç ummadığımız bir yerden darbe de yemeyiz. O zaman bilinçli olacağımız için yanlış yapıyor olsak bile bilinçli bir yanlış olacaktır o yüzden bu kadar çok üzmez, hayal kırıklığına uğratmaz. Çünkü bir yerden sonra seçimlerimizden biz sorumluyuz. Bir başkası değil. Anne baba çocuk ilişkisinde o dönemki ilişki sağlıklı bir temele oturtulmadıysa yani güven dolu, kendimizi ifade edebildiğimiz, anlattığımız, anlaşıldığımız, hissedebildiğimiz, sağlıklı bir bağ kurabildiğimiz bir süreç değilse o dönemde de anne babayla gerçekleşmeyen duyguları yani doldurulamayan duyguları biz yetişkin olduğumuzda karşımıza çıkan partnerlerimizle tamamlamaya çalışıyoruz. Klasik bir örnek vermek istiyorum. Alkolik bir babanın kızı olan biri yine aynı şekilde alkolik bir partneri tercih ediyorsa babayı aslında değiştiremedi, düzeltemedi bilinçaltında şöyle bir duygu var “başaramadı” ama burada aynı figür “burada başaracağım, halledeceğim, yapacağım” gibi bir duygu oluyor. Bizi de bilinçaltımızdaki bastırdığımız duygu ve düşüncelerimiz yönlendiriyor. Şimdi ben bunları nasıl öğreneceğim? Diyor olabilirsiniz. Öncelikle hislerinize güvenin, duygunuza güvenin. Bazen mantığın almadığını kalp hissediyor. Biz şimdi altıncı hissimiz çok kuvvetli, çok iyi hissederim, ben altıncı hissime güveniyorum diyoruz ama bu bilinçdışı. Aslında bilinçdışı bir insanı gördüğünde ona dair o belli başlı yakaladığı gerçek donelerin hepsini birleştiriyor ve bir sonuç oluşturuyor. Buna halk dilinde altıncı hissim çok kuvvetli diyoruz. Halbuki hepimiz gözlemlerimize güvensek hepimiz zaten gözlemlerimizin ne kadar kuvvetli kıymetli ve buna güvenmemiz gerektiğini anlayabileceğiz ama önce bunu fark etmek gerekli. Bir kişiyi gördüğünüzde örnek veriyorum danışanlarımdan “evet ilk başta çapkın bir erkeğe benziyordu ama sonra kendi kendime dedim ki ben onu düzeltirim, ben onu sevgimle iyileştiririm” gibi şeyler duyuyorum. Biz bir insanı düzeltemeyiz. Ben onu düzeltirim cümlesi burada başlı başına yanlış zaten. Sen bir insansın. Senin insanüstü güçlerin yok. Bir yerden sonra ilişkinin başında sırf sen onu çekici gördün, beğendin, hoşuna gitti ya da belli başlı kriterler tam bana göre dedirtti dediğin için sırf bu şekilde yaklaşırsan sonrasında büyük bir hayal kırıklığı yaşarsın. O yüzden karşıdan ilk anda aldığın sinyal, ilk anlamlandırdığın, ilk kurduğun cümle neyse sakın o cümleyi unutma ilişkinin bitişi de ondan kaynaklı oluyor. Yani bir ilişkinin başlangıcı neyse bitişi de öyle oluyor. Bir insanın gelişi nasılsa gidişi de öyle oluyor. O yüzden hislerinize güvenin. Ya ama çok seviyorum, evet birazcık çapkın, azıcık gözü dışarıda, iletişimi de çok kuvvetli, kadınlarla da iyi iletişim kuruyor ama dayanamıyorum ben ya onu çok seviyorum, ben onsuz yapabilecek bir hayat düşünemiyorum” diyorsanız da hayır. Burada aslında sizi tetikleyen şey bir önceki ilişkinizdeki başarısızlık. Çünkü yine aynı tipteki insanı buldunuz ve burda başaramadım ama şimdi başaracağım cümlesi, düşüncesi o kadar yoğun ki ister istemez kendinizi bu girdaptan alamıyorsunuz. Almaya da çok cesaret edemiyorsunuz. O yüzden ne yapmalıyız noktasına gelecek olursak bizim bir kere seçimlerimiz bilinçaltında bastırdığımız duygu ve düşüncelerin dışavurumu. Fakat biz bunu öncelikle fark edip gözlemlersek, analiz edersek, ben bunu hallederim, düzeltirim, severim, derlerim, toparlarım gibi cümlelerle ilişkiye dair tek taraflı bir karar veremeyiz. Önce analiz edeceğiz. Sonrasında ise bir insanı sevmek basit bir şey değil. Onunla vakit geçirmeniz gerekiyor. Onu tanımanız gerekiyor. Çünkü sevgi bir yere kadar. Bir yerden sonra seviyorum ama cümleleri geliyor. Yani sevgi bir yerde halk tabiriyle karın doyurmuyor. Biz sevildiğimizi hissettiğimiz yerde değer görmek istiyoruz, anlamak anlaşılmak istiyoruz. Gerçek sevgi budur. Fakat ilişkilere bir bakıyorum şuan ilişkilerin çoğu herkes birbirine dair emek verdiğini söylüyor. Tabii ki kimse ben yanlış yapıyorum demez. İnsan onuruna ağır gelen bir şeydir. Fakat şunu çok net görüyorum, bir taraf daha çok veriyor bir taraf ise sürekli kaçıyor, bir yerden sonra ilişki değersizleşiyor. İlişkide dengeler eşit olmalı. Alma verme dengesi. Sevgimi veriyorsam aynı şekilde sevgimi almalıyım. Karşı tarafa değer veriyorsam aynı şekilde değer almalıyım. Ben ona çok sevgi veriyorsam o benim sevgimi karşılayabilecek bir sevgi vermiyorsa bu beni doyurmaz ki. Bu bana iyi gelmez. Bir yerden sonra alamadığım duygular beni hastalandırır. Benim dengemi bozar. Beni benden eder. Sizi sizden eden bir ilişki size iyi gelmeyen bir ilişkidir. Size zarar verir. Hastalıklı bir ilişkidir. O yüzden lütfen gözünüzü dört açın.  Bu tabii ki çok zor. Başta dediğim gibi duygulara söz geçirmek zor ama işin içinden çıkılmaz hale gelmeden, kendimizi iyileştirmeye ve bize zarar veren ilişkilerden kaçmaya çalışmalıyız. Biraz karşı tarafa zaman tanıyın, karşı tarafı tanıdıktan sonra ilişkideki tavırlarına bakın, sizinle olan iletişim diline bakın. Önceki ilişkilerimde yapmayacağım dedim ama hep yapıyorum, bu bir döngü oldu, ne kadar çok hislerime güvensem de bir noktada adım atsam da baktım ki yapamıyorum diyorsanız eğer bir uzmandan destek alın. Herkesin hayatı bambaşka. Aslında o ana problem aynı gibi ama nerden geldiğini sebebini bilmiyor olmak bir yerde durumu zorlaştırabilir. İnternetten araştırıp, çok fazla o konuyla ilgili kitap okuyup problemi anlıyorum ama çözüm bulamıyorum diyen danışanlarım var. Evet çözüm senin hayatında. Biz burada genele hitap etmeye çalışıyoruz. Fakat herkesin problemi bambaşka. Evet belli noktalarda iyi gelebilir. İyi geliyorsa ne mutlu bu çok güzel bir şey ama bazı konular vardır ki destek almadan halledilemeyecek bir nokta. Bizim senaryomuz hep aynı oluyor ama oyuncular değişiyor. Hep aynı fikirle, aynı düşünceyle başlıyorum, aynı bakış açısıyla başlıyorum, Ayşe geliyor Fatma gidiyor, Ali geliyor Ahmet gidiyor ama ben hep aynıyım. Kişiler değişiyor. O zaman ne olur yine kendimi aynı döngüde buluyorum. Yani başrol değişmeli. Başrolün tavrı yani senaryo değişmedikçe bir sürü oyuncu değişikliği olsa da sonuç hep aynı olacak ve öncelikle senin değişmen gerekiyor. Her alanda kendini değiştireceksin ki sen değiştikçe seçimlerin değişecek, sen değişirsen dünyan değişir. Önce kendinizi eğitin. Duygularınıza, gözlemlerinize, fikirlerinize, düşüncelerinize yani kendinize güveniyor olmak en önemli koruyucunuz. Size zarar veren hiçbir şey iyi gelmez. Sevgilerle.

Klinik Psikolog Sabiha IŞIK

 



117 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Anksiyete (Kaygı) Bozukluğu - 26/04/2022
Nüfusun %3’lük bir kesiminde stres hiçbir zaman ortadan kaybolmaz. Bu kişilerde stres, anksiyete yani kaygı olarak yorumlanır. Bu kaygı zaman içinde kötüleşerek göğüs ağrılarına ve kabuslara yol açabilir. Hatta evden çıkmak bile istemezsiniz. Kaygıl
Hangi durumlarda psikoloğa gidilir? Psikoloğa gitmeli miyim? Psikoterapiste gitmen gerektiğini nas - 19/04/2022
Yaşadığın sıkıntıların nedenlerini anlamak, bunlara çözüm bulmak için belki de youtube’dan birçok video izliyorsun, kitaplar okuyorsun ve kafanda bazı şeyler şekilleniyor. Bende bir şeyler var galiba diye düşünebilirsin. Psikoterapi almakta kararsız
Arkadaş seçiminin önemi Arkadaş seçerken nelere dikkat etmeliyiz? - 15/04/2022
Çok bilindik bir sözle başlıyorum. Hayatımızdaki 5 kişinin ortalamasının hayatını yaşıyoruz. Buna ne kadar maruz kaldığımızı hissetmiyoruz. Bunun bizi ne kadar etkilediğinin farkında değiliz. Hayatımızdaki insanların değeri tahmin ettiğimizden fazla
Zeka geriliği (mental retardasyon) - 08/04/2022
Zeka, özellikle ailelerin çok önem verdiği ve hayatın süreçleri içerinde de gerçekten nasıl geliştiği, neler olduğu, az ya da çok oluşu her zaman bir problem teşkil eden ve merak uyandıran bir konudur. Zeka işlevi olduğu kadar tanımını yapakta zorla
Özel öğrenme güçlüğü (Disleksi) - 05/04/2022
Akademik başarısızlık, okulda uyum ve davranış sorunları çocuk psikologlarına en çok başvuru nedenlerinden birdir. Bu tür başvurularda mutlaka özel öğrenme güçlüğü akılda tutulmalı ve değerlendirilmelidir. Özel öğrenme güçlüğü, dinleme, düşünme, anl
İradenizi nasıl güçlendirirsiniz? - 01/04/2022
İlk olarak bir deneyden bahsetmek istiyorum. Marshmallow deneyi. Uzun yıllar önce yapılan bu deneyde bir çocuk ve araştırmacıdan oluşan ortam oluşturuluyor. Çocuğun önüne Marshmallow (bir çeşit tatlı) konuluyor ve çocuğa deniliyor ki; “Şimdi ben oda
Aşırı düşünme bağımlılığından nasıl kurtulursun? - 29/03/2022
Zihnimiz hiç durmadan çalışan bir makine gibi. Bundan dolayı hayatta başımıza gelen olaylar, geçmişte yaşadığımız şeyler, gelecekte olması muhtemel olayları sıklıkla düşünürüz. Aslında bu düşünme dediğimiz çoğunlukla işimize de yarar. Hayatta yere s
Çift terapisi - 22/03/2022
Çift terapisi, evli ya da sevgili ilişkisi devam eden çiftlerin birlikte katıldığı psikoterapi sürecidir. Bireysel psikoterapiden farklı olarak çift terapsinde çift ilişkisi çalışılır. Bireysel sorunlar da tabii ki çift terapisinde gündemimiz olabil
Travma Sonrası Stres Bozukluğu - 15/03/2022
Her travma yaşayan kişi Travma Sonrası Stres Bozukluğu yaşamak zorunda değil ama gerçekten böyle bir durumun içine girdiyse, o noktada hayatının birçok alanı kısıtlanmaya başlayabiliyor ve birçok farklı sorunlar gündeme gelebiliyor. Travma sonrası
 Devamı